Showing posts with label Blog etkinlikleri. Show all posts
Showing posts with label Blog etkinlikleri. Show all posts

Thursday, March 09, 2006

Elim Sende, Şarkılar Bende

Uykusuz Adam Dilayra'yı, Dilayra'da beni, Ben de Brumendi'yi sobeliyorum....

Ama bu sefer bu zincirin ilk halkasını tanıyoruz :) diğer saklambaç oyunlarında hep merak ediyorun, kimin başının altından çıkıyor bu ...... diye :))))

Evet işte ilk anda aklıma gelen 3 şarkı (Ayyyyyy araya telefon girdi ilk aklıma gelenler uçtu )
  1. U2 ----------------- One
  2. Gun'n Roses -------- November Rain
  3. Ella Fitzgerald ------ I Love Paris
  4. Jane Birkin --------- Baby Alone in Babylone (bu da sonradan geldi aklıma :))

Bonus olarak bazı film müzikleri: City of Angels, French Kiss, Queen Margot, Arizona Dream, Lion King .........................

Monday, March 06, 2006

Ankara'lı Bloglar Buluştuk

Evet o beklenen gün gelmek üzere...

Cuma Sabahı- Hem cuma akşamımın hem de haftasonumun ofiste geçme ihtimali belirdi :( Hep böyle olur, arkadaşlarımla paylaşacağım en özel anlara iş çelmesi takılır. Neyse bir dahaki toplantıya giderim, ama ilk toplantının heyacanını kaçırmak hiç de istemediğim bir şey.

Cuma akşamı- Dilara'ya bir sms mesajı çekiyorum "Yarın AND Kafe'de buluşuruz, ben de geliyorum :)" diye. Harika olacak. Dilayra, Zeynep ve ben Ankara'nın en özel mekanlarından birinde buluşacağız.

Cumartesi sabahı- Pırıl pırıl ama buz gibi bir Mart sabahına erkenden uyandım, hazırlandım ve ilk defa Kale'ye arabayla gideceğim için kendime bir rota belirledim. Arabanın dört tarafındaki buzları kazıdım ve koyuldum yola. O da ne? Meclis kavşağındaki altgeçiti, Kızılay-Ulus istikametine dönüşü, kapamışlar... Sıkışık sıkışık döndüm Atatürk Bulvarına, oradan dön Havuzlu Sokağa, sonra hemen dön Paris Caddesine, tekrar sol yap, 20 metrelik yolda iki kere kırmızı ışıkta bekle ve sonunda tekrar Atatürk Bulvarı'na çıkarak Ulusa doğru ilerle...... Epey bir kavşak geçtikten sonra Altındağ Belediyesinden yukarı çıkıp, Çengel Han tabelalarını izleyerek vardım Kale'nin önündeki meydana. Kolay da park yeri buldum. Ankara için ve cumartesi sabahı için epey maceralı bir yolculuk oldu doğrusu. Arabadan iner inmez iki küçük rehber eşliğinde kafeye kadar yürüdüm. Bir yandan da küçük rehberlerimden hem tarih hem de mahalle dedikodularını dinledim :) Kahvaltımızı yapacağımız kafeya buluşma vaktimizden 5 dk. önce gelip, ısınmak için bir çay söyledim kendime, bir yandan sabah temizliğini yapan görevliyle sohbet ettim bir yandan da heyecanla beklemeye başladım (genelde dakikliğimle tanınırım). Daha çayım bitmeden, geldi Zeynep ve Dilara. Aslında Dilara ile aynı bölümden 1 yıl arayla mezun olduğumuzdan ve blog dünyasına girdiğimden beri neredeyse hergün O'nu ziyaret ettiğimden, sanki çook eskiden tanıdığım biriyle buluşacakmış gibi hissediyordum. Ama Zeynep'i gerçekten merak ediyorum, çünkü bu bloglar buluşması nedeniyle daha bir hafta önce O'nu ziyaret etmiştim.

İşte buluşma anı- Hayatlarımız kaç kere kesişmişti, kaç kere aynı sokakta birlikte yürümüştük, kaç kere kampüste karşılaşmıştık kim bilir. Kim bilir kaç kere aynı vitrinin önünde durup aynı kıyafetlere bakmış, kim bilir kaç kere Pirinç Han'daki aynı takılara, bebeklere, şapkalara, plaklara, tablolara bakmıştık. Ama bizi buluşturan bloglarımız oldu, Sanalköyden çıkılan yolculuğa Kale'de bir mola verildi. Güzel bir kahvaltı, güzel bir sohbet, güzel ama hava nedeniyle kısa bir çevre gezisi ve güzel fotograflar çekimleri eşliğinde ilk buluşmamızı gerçekleştirdik. Tekrar ama bu sefer daha kalabalık olarak buluşmak üzere sözleşip ayrıldık.

Buluşmanın güzel fotograflarını Dilara ve Zeynep'in bloglarında görebilmeyi umuyorum. Maalesef ben o kadar çok fotoğraf çekemedim. Buraya sadece kafenin içinde çektiğim bir-iki fotografı ekliyorum.


Ankara'lı ve yolu Ankara'ya düşen bloggerları bir sonraki buluşmamıza bekleriz efendim. Detaylar ileri günlerde ilgil sayfalarda... Görüşmek üzere.

Thursday, March 02, 2006

EBELENME - SOBELENME

Sevgili Adil beni sobelemiş. İlk defa sanaldan sobeleniyorum :))

En son ne zaman gerçekten saklambaç oynamıştık da ebe olmuştum hatırlayamıyorum doğrusu. Bak heyecanlandım şimdi. Çocukken de çok heyecanlandırırdı bu oyun beni. Oyunun amacı ebe kalmamaya çalışmaktı çocukken. Ama şimdi bakıyorum da sanal oyunumuzda ebelenmek ya da sobelenmek aslında blogunuzun takip edildiği anlamına gelen bir ölçüt . Diğer yandan çok yazmayan ya da ne yazacağına bir türlü karar veremeyen blogerları sobelemek de onları oyuna dahil etmek için iyi bir fırsat aslında.

Hani her ebelenişte bir mızıkçı çıkar ya, yok ben daha önce elimi vurdum yok şöyle yok böyle diye.... İşte giriş yazısını uzattıkça kendimi 8-9 yaşında, ebe duvarına bir adım kalası sobelendiği için üzülen bir kız çocuğu gibi hissediyorum.

İşte geveze ebenin cevapları: Hayatımdaki 4'ler. Bakalım her seferinde dört dörtlük cevaplar bulabilecek miyim?

Yaptığım 4 iş:

  • 1996 yılının yazında -çiçeği burnunda bir sosyolog olarak- AB'nin fonladığı ve pek çok ülkeyi kapsayan bir projed'nin (AB'ye Göç) Türkiye ayağında bir kaç ay çalışmıştım. Bizim ekibe Aksaray bölgesi düşmüştü. Aksaray, yurtdışına en çok göç veren illerimizden biri. Orada kaldığımız haftalar boyunca o kadar çok köy ve kasaba dolaşmıştık ki pek çok Aksaraylıdan sanırım daha fazla biliyorum oraları.
  • 1997 yılında 9 ay boyunca bir sigorta şirketinde hayat ve sağlık sigortaları pazarladım. Gerçekten çok zor bir işti... İnsan ilişkilerinin ne kadar önemli olduğunu ve size nasıl yeni açlımlar sağladığını öğrendim.
  • 1997 sonundan 2001 ortalarına değin (tam da kriz patladığında işten ayrıldım) bir işçi sendikasında uzman olarak çalıştım. Dergi çıkarma işinden, seminer düzenlemeye, uluslararası ilişkilerden, araştırmaya kadar çok farklı konularla ilgilendim. Pek çok yeni insanla özellikle de konferans vermesi için davet ettiğimiz çok değerli hocalarla tanıştım bu dönemde. Pek çok acı-tatlı tecrübe de edindim bu arada. Sonrasında krizin de etkisi ile 8 ay işsiz kaldığım bir dönem geldi.
  • 2001'in son günlerinden beri de şimdiki iş yerimde, açık adı çooook uzun olan bir meslek kuruluşunda çalışıyorum. Çoğunlukla uluslararsı gelişmelerin izlendiği, bu konuda yayınlar çıkaran iki kişilik :) bir biriminde uzman olarak çalışıyorum

Defalarca izleyebileceğim 4 film:

  • NothingHill daha dün akşam bir Tv kanalı yine verdi. Bu sefer ağladım.
  • Tüm BABA filmleri
  • Derinlik Sarhoşluğu (Deep Blue)
  • Ve kesinlikle Melekler Şehri, müziklerine bayılıyorum

Yaşadığım 4 Şehir:

  • Artık herkes biliyor :) 2 yaşıma kadar Amasya - Kayabaşı
  • ilkokul birinci sınıfın sonuna kadar Konya - Cihanbeyli
  • Ortaokulu bitirene kadar Sivas - Divriği
  • Liseden bugüne Ankara - Çankaya

İzlediğin 4 TV programı: Aslında pek izle-ye-miyorum ama denk getirebildiğimde şunları:

  • CNBC-e'deki bazı çizgi filmler
  • Desperate Housewives
  • Hırsız-Polis (Erol Günaydın ve Uğur Yücel'in oyunculuklarına hayranım)
  • Belgesel kanalları :)

Tatil için gittiğim son 4 yer

  • Budapeşte
  • Viyana
  • Prag (bu 3'ünü peş peşe yapmıştık)
  • FAS (Marrakesh, Rabat, Meknes, Fez, Casablanca)

En sevdiğim 4 yiyecek (Eee şimdi bunu yazarken bile canım isteyecek ama :( zaten uzun süredir spor salonuna da uğramıyorum)

  • Annemin elinden çıkmış her türlü yemek. Haşlanmış yumurta bile
  • Tüm deniz ürünleri, hem de bayıla bayıla (sonunda fosfor zehirlenmesi geçiriyor olsam da)
  • Şöööle Antakya usulü kireçe yatırılmış kabak tatlısı
  • Her nevi OT (mümkünse yabani olanlar lütfen)

Her gün Ziyaret Ettiğin 4 Blog

Linklerini verdiğim bloglar ve onların link verdikleri ve onların linkleri... (dörtten fazla oldu ama)

Şimdi olmak istediğm 4 yer

  • Öncelikle şimdiye kadar olmadığım her yer beni çağırıyor
  • Sadece su, kuş, rüzgar sesinin olduğu, mis gibi doğa kokan, sahilde bir yerde bir hamağa uzanmış olmak
  • Tekrar Marrakesh
  • Tekrar Antakya

Eveeeet, saklandığım yerden çıktım, ok gibi fırladım ve SOBEEEEEEEEE.

Arzu ebeeee, ebe Arzuuuuu

Monday, April 18, 2005

Site Açılışı

I. Davetiye:

Site Kurdum Beklerim

Sevgili dostlarim,

"Ayy ben muteahit miyim, site kurayim" demedim, su sosyolog halimle site kurmaya kalktim. Gerci daha temel atma asamasinda sayilir ama siz yine de soyle bir ziyaret edin bakalim. Sizden alacagim tesvik primleri ile yatırımlarimi artirmayi planliyorum. ama yorumlarinizi lutfen postlarin altina yazin.

Sevgilerimle,
Yildiz

Sevgili Dus Hekimi'ne not: umarim sizin sitenize link vermemde bir sakinca yoktur???

............
Hem benim hem de ziyaretcilerimin acemiligi nedeniyle, yorumlar telefonla ya da e-mail yoluyla geldi. Burada sadece yazılı müracaatlara yer veriyorum. Evrak numarası alanların oncelik hakkı vardır : )

Cevap veren tüm dostlarıma gönül dolusu sevgiler.
Cevap vermeyenlerin de tez zamanda yoklamaya katılmalarını bekliyorum Mazeret kabul edilmeyecektir.
.........................

II: Cevaplar

K.F: Güzel olmuş.

Ben: O kadar mı : ((

K.F: O kadar değil. Mesajdaki mizahi giriş keyifli.
Sitedeki ilk yazın sende yazma/anlatma yeteneği olduğunu söylüyor.
Site ile ilgili ayrıntılı yorum yazacak zamanım olursa ve keyfim gelirse yazarım.
İlk intibam rahat takip edilebilen ve anlaşılabilir bir site olduğu.
Bu arada dünkü fıkra epey hoşuma gitti. Boşanan yaşlı çift ile ilgili olan.
Sağlığın iyidir umarım.

Ben: Efendim sizin de agzınızdan lafı cımbızla almak gerekiyor. Yahu feedback alamazsam nasıl yasayacagım. Beni yasatan sizin alkışlarınız ay pardon feedbackleriniz : )
Bu kadar mizah bugünlük sana yater. Mazallah aşırı dozdan gidersin de : ))
Saglıgım fena değil, hala Salomonlarımla dolaşıyorum. Ne zaman cici ayakkabılar giyeceğim diye sabırsızlanmaktayım.
............
R.C: gayet guzel :)))
iyi yoldasin yildiz devam et.
usenmesem ben de bir site kuracagim ama nerde ben de o caba.
valla bravoo
..........
D.S: canım cevap yazdım ama sitede yorumumuz görünmüyor niye ki

Ben: Vallahi şekerim ben de şaşırdım. herhalde site inşaatında çalışan işçilerden biri aşırdı o kısmı. Bir bulayım kulagını çekeceğim. En kısa zamanda da yerine koyacağım.

Eeeee......... ne diyorsun?

Ben: "comment" denen yere tıklayınca da olmuyor mu?

D.S: canım 0 comment diyor yok yani baktım

D.S: dedimki çok iyi yapmışın, yıldızın bol olsun. bizi de sitende unutma. güzellik yap. istanbul a gel. anılarını yaz sitede falan filan :)))))

Ben: Çok sağol Demetcim.
Tez zamanda oradayım. Hatta sütler kaymak tutar tutmaz, ibibikler öter ötmez ordayım.
Bir de digital fotograf makinası alırsam değmeyin keyfime. Gezer gezer, çeker çeker yazarım artık. Kim tutar beni.
Hayatım Şu sempozyum zamanı ortalık sakin olacak. Sen de uygun olursan Cuma'yı da ekleyip bir İstanbul yapayım diyorum????

D.S: önümüzdeki hafta için mi. bana uyar

***Başka bir gün****

D.S: Niye buraya mail atmak bu kadar zor.
Sevgili Yıldız, hafta sonu İstanbul planın ne oldu. Başka Ankaralılarda gelecek. Şöyle boğazda kahvaltı... havalar da güzel. Fotograf makinasını sakın unutma zira ist. resimleri sitede 1. sıraya yerleşecek

NOT: Bu plan daha sonra, benim de Antalya'ya gidecek olmam nedeniyle suya düştü.
...................
Düş Hekimi: knock knock knocking on heaven's door??
sitenize girdim - uzun yolun basinda tam Yildiz'a ozgu bir site olmasini dilerim.
Link verirseniz cok da mutlu olurum

sevgiler & tesekkurler

yalcin ergir

Ben: Tesekkur ederim.
Aslinda sizden izin almadan linki hazirlamistim. Bunu acemiligime verirsiniz umarim.
Piknik-2 yazisini (1.sinde oldugu gibi) burnumun diregi sizlayarak okudum. Yureginize saglik.

Sevgiler,
Yildiz
The fresh site owner
...................
N.K: Müteahhit olsan bu kadar olurdu herhalde. Tebrik ederim Yıldızcığım. Resimlere inşallah İspanya’yı (tabiki ilk etapta) birlikte ekleriz.
...........
D.K: Yıldızcım valla kıskandım ne güzel olmuş, bir site yapmışsın kendine.. Valla pek de güzel olmuş parmaklarına sağlık.. Daha yeni birşeyler ekleyeceğini, gezip gördüklerini bizimle paylaşacağını umuyorum.. Ben de dedim öğreneyim de nasıl oluyorsa bi kaçak site de ben kurayım dedim.. ;-))
.............
S.S: Öncelikle siteniz hayırlı olsun. Sosyal müteahhit olaraktan gayet hoş olmuş bence :) Özendim hakkatten. Winehouse'a gitmeyeli de epey oldu. 2 hafta sonra birlikte bir gideriz artık. Sevgiler
..............

Yanlışlıkla alakasız mailler yolladığım Paris'te yaşayan arkadaşıma:

Ben: Nurgul'cugum, umarım hayatindaki hersey istedigin sekilde gidiyordur. Bazen sana yanlislikla mail atiyorum sanirim kusura bakma, buradaki bir arkadasimin adi da Nurgul onunla karistiriyorum seni.

Kendine iyi bak, opuyorum, sevgiler,

Yildiz
Karadeniz arkadasin : )

N.Azem: Selamlar, Ben cok iyiyim, bende sana mail atacaktim, siten cok harika olmus. (mutahit olmamana ragmen:)) Maillerin icin bilakis sagol. Ben pek yazamadim. Bu arada bir okula gidiyorum. Acikcasi cok zor geliyor. Sabahtan aksama kadar ve cok yogun. Yeni seyahatler varmi? Umarim yine bir yerlerde gorusuruz. sevgiler nurgul

Ben: Sevgili Nurgul, Senden haber aldigima cok sevindim. Sana okul konusunda kolayliklar diliyorum. Insallah yine guzel bir gezide birlikte oluruz. Biz bu yil bir Paris yapalim diyoruz. Belki boylece seninle de tekrar gorusmuz oluruz. Sevgiler,Yildiz

.........

Yukarıdaki diyaloglar siteye yerleştirilirken, bazılarındaki yazım yanlışları düzeltilmiştir. Yani diyaloglar yüzde yüz orjinal değildir. Eh bu sitenin sahibi olarak bu kadarını yapma hakkım da olsun artık.

Friday, April 08, 2005

First post

Hello,

Rainmaker were born in 1973. She lives in Ankara/Turkey, has a Sociology degree, loves to travel and to take photograph.
********
Merhaba,

Rainmaker 1973 doğumlu, Ankara'da yaşıyor ve 1996 ODTÜ Sosyoloji mezunu. Gezmeyi ve gezdiği yerlerde amatörce fotograf çekmeyi seviyor.